Irkçılığın Beyindeki Şaşırtıcı Etkisi
- busensumer0
- 21 Kas 2023
- 2 dakikada okunur
Yeni araştırmalar, hayatlarında ırkçılığa maruz kalan insanların orta yaşta hafıza kaybı yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bu bağlantı özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde siyah yetişkinler arasında daha belirgin olup, beyazlara göre Alzheimer veya diğer ilgili bunamaları geliştirme olasılıkları yaklaşık iki kat daha yüksektir. Columbia Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, 942 orta yaşlı beyaz, Latin ve siyah yetişkinin ırkçılık deneyimlerini değerlendirdi. Siyah katılımcıların kişisel düzeyde ve toplumsal düzeyde en çok ırkçılığa maruz kaldığı belirlendi: Ayrımcılığa uğramış, kaynak eksikliği olan bölgelerde büyümek ve yaşamak daha olasıydı; ayrıca sivil hak ihlalleriyle karşılaşma ve sürekli olarak ayrımcılığa maruz kalma eğilimindeydiler. Bu maruziyetler, orta yaşta daha düşük hafıza skorlarıyla ilişkilendirildi. Çalışmanın sonuçları, "sistemik eşitliği artırmaya yönelik çabaların, ileri yaşlarda bilişsel bozulma riskini azaltabileceğini" göstermektedir. Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezi'nde nöropsikoloji profesörü olan ve çalışmanın kıdemli yazarı olan Jennifer Manly, 16 milyondan fazla Amerikalının bellek, düşünme ve günlük karar verme yeteneğini etkileyen bilişsel bozukluk yaşadığını belirtmektedir (Merkezlerin Hastalık Kontrol ve Önleme'den 2011 istatistiklerine göre).Manly, "Bireylerin kendi beyin sağlıklarını iyileştirmek için neler yapabileceklerine odaklanmak önemlidir, ancak sağlık hizmeti sağlayıcıların birçok birikmiş riskin tarihsel ve yapısal olduğunu ve birey tarafından kontrol edilmediğini bilmeleri gerekmektedir" dedi. Daha önce yapılan araştırmalar benzer bulgular ortaya koymuştur. Örneğin, Boston Üniversitesi araştırmacıları, büyük bir siyah kadın grubunda ırkçılık ile azalan bellek ve biliş arasında bir ilişki bulmuştur. 2020 yılında Alzheimer's & Dementia: Diagnosis, Assessment and Disease Monitoring dergisinde yayımlanan bu çalışma, kişiler arası ırkçılıkla en yüksek düzeyde karşılaşan kadınların, en düşük düzeyde karşılaşan kadınlara kıyasla hafiflemenin veya daha sık karışıklık veya bellek kaybı rapor etme olasılığının 2.75 kat daha fazla olduğunu buldu. Ayrıca, en yüksek düzeyde kurumsal ırkçılığı rapor edenlerin (örneğin, iş yerinde ücret veya terfi konusunda ayrımcılığa uğramış olmak) bellek ve işlev bozulması yaşama riski ise 2.66 kat daha yüksekti.
Ayrıca, Emory Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, JAMA Psychiatry'de yayımlanan 2021 tarihli bir çalışmada, ırksal ayrımcılık deneyimlerini beyindeki değişikliklerle ilişkilendirerek gelecekte beyin sağlığı sorunlarına yol açabileceğini göstermiştir. Uzmanlara göre, ırkçılık ile kötüleşen beyin sağlığı arasındaki ilişkiyi açıklayan bir dizi faktör bulunmaktadır. Örneğin, Alzheimer Derneği'nin Baş Çeşitlilik, Eşitlik ve Dahil Etme Sorumlusu Carl V. Hill'e göre, ırkçılık artan stres seviyelerine ve travmanın bir türüne yol açar. Stres "iltihaplanma gibi negatif biyolojik değişikliklere neden olabilir; bu da bilişsel zorluklar, bunlar arasında bunama da dahil olmak üzere, için bilinen bir risk faktörüdür" diyor. Durumu karmaşıklaştıran bir diğer faktör ise, Hill'e göre, ırkçılığa maruz kalan birçok insanın "riski azaltabilecek bir yol sunulmamasıdır." Uzun süredir devam eden sağlık eşitsizlikleri, azınlıkların hastalık önleme kaynaklarına ve kaliteli sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırmaktadır. Siyah ve Latin kökenli hanelerin gıda güvencesi sorunu daha yüksek oranlarda yaşadığı, bu durumun obezite ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları ile ilişkilendirildiği bilinmektedir. Devam eden araştırmalar, kardiyovasküler sağlık ile beyin sağlığı arasında güçlü bir bağlantı olduğunu ortaya koymaktadır. Örneğin, orta yaşta kontrolsüz yüksek tansiyon, kişinin ileriki yaşlarda bunama riskini artırır. Aynı durum yüksek kan şekeri için de geçerlidir. Hill, "İnsanların sağlıklı yaşam sürdürebilmeleri için kaynaklara ihtiyaçları var, bu durumda beyin sağlığı için kaynaklara ihtiyaçları var" diyor. "Ve yapısal ırkçılığın, bireylerin bu çok önemli sağlık koruyucu kaynaklara eşit erişime sahip olmadığı toplumları yarattığını biliyoruz." Durumu karmaşıklaştıran bir başka faktör, Hill'e göre ırkçılığa maruz kalan birçok insanın "bu riski azaltacak bir yol sunulmamasıdır’. Uzun süredir var olan sağlık eşitsizlikleri, azınlıkların hastalık önleme kaynaklarına ve kaliteli sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırır. "Bu iki etmen işleri daha da zorlaştırıyor," diye ekliyor.
Kaynak:
Yorumlar