Alışveriş Bağımlılığının Diğer Bağımlılıklardan Fizyolojik Olarak Farkı Var mıdır?
- busensumer0
- 21 Kas 2023
- 2 dakikada okunur
Davranışsal bağımlılıklar ve bağımlılık yapan ilaçlar, beynin ödül merkezi üzerinde benzer etkilere sahiptir. Beyin, ilaçlardan veya deneyimlerden (gerçek veya hayali) kaynaklanan dopamin salınımı arasında ayrım yapmaz. Beynin, nucleus accumbens (NAcc) ve ventral tegmental alan (VTA) gibi bölgelerinde artan dopamin salınımı, herhangi keyifli bir deneyim ile ilişkili olabilmektedir. Bir ilaç veya deneyim aşırı uyarıcı ise ve tekrarlayan maruziyetler meydana geliyorsa, nöroadaptasyon riski ortaya çıkmaktadır. Bu, fazla dopamin salınımı durumunda, sinir iletiminin evrimsel düzeyini korumak için dopamin reseptörlerinin azalması anlamına gelmektedir. Nöroadaptasyon uzun süreli olması bağımlılığın bir işareti olarak kabul edilmektedir. Örneğin birtakım davranışlar, uyarıcı ilaçlar gibi işlev görerek beynin ödül yollarında dopamin salınımının artmasına ve nöroadaptasyona yol açabilmektedir.
Zorunlu alışverişin bir bağımlılık olarak sınıflandırılmaması, potansiyel olarak bağımlılık yapıcı davranışların sayılarının veya türlerinin net bir sınırlamasının olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu durum, potansiyel bağımlılıkların muhtemelen uzun bir sıralamasının yapılması veya bağımlılık tanımının daha kapsamlı bir şekilde genişletilmesini de beraberinde getirmektedir. Zorunlu alışverişin genel nüfusun %6'sında görülmesi, anksiyete bozukluğu ve depresyondan daha yüksek bir yaygınlık oranını temsil etmektedir. Erkekleri ve kadınları eşit derecede etkileyen olgunun yıkıcı sonuçlar doğurması ve yaygınlığı, zorunlu alışverişin bir bağımlılık olarak tanımlanmasının önemini göstermektedir.
Davranışa bağımlı olan kişi, kendini iyi hissetmek veya kötü hissetmekten kaçınmak için ona daha büyük veya daha sık maruz kalmayı arzular. Bu nöroadaptasyon sürekli olabilir ve ödül eksikliği sendromu olarak adlandırılan duruma yol açabilmektedir. Sonuç olarak, kişi normalde orta düzeyde haz sunan günlük aktivitelere karşı duyarsız hale gelmektedir. Aşırı uyarıcı deneyim geçici olarak kesildiğinde, bağımlı kişi depresyona girmekte, çekilme belirtileriyle sıkıntı yaşamakta ve başka bir maruziyet elde etmek için takıntılı hale gelmektedir. Davranışsal bağımlılıklar gösteren insanlar, maruz kalma fırsatları elde etmek için aldatmaca, kendi bakımlarını ihmal etme, yasal ihlaller ve rol başarısızlığı dahil olmak üzere aşırı önlemler alabilmektedirler. Bu klinik tablo, ilaç bağımlılığı ile çok benzerdir.
Uzun süreli bağımlılıklar, sadece dopamin ödül fizyolojisinde değil, aynı zamanda kortikal bağlantılarda da değişikliklere neden olmakta ve bu durum öz düzenlemeyi zayıflatmaktadır. Ayrıca bağımlı beyinlerin daha az beyaz madde genişlemesi gösterdiği, öğrenme kapasitesinin kayba uğradığı ve yeni seçimler yapmada zorluk yaşadığı bilinmektedir. Bağımlının dürtüsel ödül arayışı, davranışları üzerindeki kontrolüne engel olmaktadır. Bu nedenle kendilerini alışveriş davranışına bağımlı bulan insanlar, sorunlu davranışı durdurmada etkili müdahalelere ve desteğe ihtiyaç duymaktadırlar.
Kaynak:




Yorumlar